Önce aile sonra hasta ile düzenli olarak birebir görüşmeler yapılarak, tedavi yöntemi ve süreci ile ilgili detaylı bilgilendirmelerde bulunulacaktır. Fıtık oluşumu, nedenleri ve korunma yöntemleri ile ilgili eğitim verilerek kişini farkındalığı artırıcı eğitimler verilir. Boyun ve Bel fıtığını önlemek için en başta fıtığa neden olan sebepleri ortadan kaldırmamız gerekir.

Kişi omurgasının, ideal olması gerek “S” pozisyonunda kalması gerektiği bilincine ulaşmalıdır. Kişi ayakta, otururken ve yatarken ideal postürel duruşa uygun durmalıdır. Postür kaslarımızın neler olduğunu bilinmeli ve nasıl aktif hale getirileceği öğrenilmedir. Postür kaslarımızı aktif ve güçlü tutmamız gerektiği bilinci oluşturulmalıdır. Postürel duruş içselleştirilerek normal duruşumuz haline getirilene kadar çaba gösterilmelidir.

Yerdeki cisimleri dizleri kırmadan eğilerek kaldırmak, dizleri kırmadan ağır nesneleri itmek ve çekmek, omuz üstüne yük kaldırmak ve yukarı doğru uzanmak, masa başında uzun süre bel desteği olmaksızın çalışmak, elde uzun mesafelerde ağır yük taşımak bel fıtığını davet edici olaylardır. Aynı biçimde düzenli egzersiz yapmak da bel fıtığının önlenmesinde son derece yararlıdır. Tüm önlemlere karşın bel fıtığı gelişebilir. Bu durumda başvurulacak bir beyin ve sinir cerrahının önerilerine dikkat edilmelidir.

Oturmaya doğumdan ölüme kadar devam ediyoruz. Günde 5 ile 15 saat değişken aralıklarla oturuyoruz. Okul dönemi ile okulda, dershanede, evde ders çalışmak için oturuyor. Kalan zamanlarda da teknolojik aletlerle vakit geçirilmektedir. İş hayatı ile oturmaya devam ediyoruz sonra evde dinlenmek için de oturuyoruz.

Hasta ayrımı yapmadan herkesin çalışma masaları ve sandalyelerinin uygun konum, açı, yükseklikte olmasını sağlam

ak, yine monitör ve klavye yüksekliklerini uygun pozisyonlara ayarlamak, oturuş şeklimizi omurganın doğal yapısı olan “S” pozisyonuna dikkat etmek, fıtığı önlemede iyi bir başlangıç olacaktır. Bu ayarlamalar ve bilinç ile omurgamızı fizyolojik sınırlarda tutabilecek ideal pozisyona alışmamızı sağlayabiliriz.

1. Masa yüksekliği 65-70 cm.
2. Yüksekliği ayarlanabilir, hareketli, sırtı bele uygun ve esnek bir ergonomik koltuk
3. Sandalye açısı 120 derece ve bel yastık destekli
4. Dizler 90 veya 120 derece açıda olmalı
5. Köprücük kemikleri yere paralel olmalıdır
6. Omuzlar rahat olmalıdır
7. Omuzlar yuvarlar ve çene öne doğru çıkık olmamalıdır.
8. Dik oturulmuş olmalıdır.
9. Kalçaların arka kısmı sandalyeye yaslanmış olmalıdır.
10. Ayaklar yere dümdüz durmalı yada bir ayak desteği üzerine konmalıdır
11. Kullanıcının Bilgisayara olan uzaklığı 50-70 cm olmalıdır
12. Baş dik olmalıdır.
13. Kollar yatay ve biraz yukarıda olmalıdır
14. Dirsek ve Eller aynı çizgide olmalıdır
15. Bacakların üst kısmı yatay olmalıdır
16. Monitör Göz hizasının biraz altında ve tam karşınızda olması gerekiyor.
17. Kollar Klavye için masaya uzatıldığında masaya değmeden 90 derecelik bir açıda olmalıdır. Ön kol ve Bilek aynı çizgi üzerinde yere paralel olmalıdır.
18. azı yazarken ve parmakları tuşlara dokunurken kasmamalı ve yavaşça dokunmalıdır.
19. Fare sıkılmamalı, belli belirsiz bir biçimde tutularak düğmelerine fazla baskı uygulamadan basılmalıdır
20. Ergonomik masa ve sandalye kullanılmalıdır

Teknoloji ile hayatımızdaki hareket kapasitesi her geçen gün azalarak devam etmektedir. Bu da bizim iskelet kas sistemimizin gelişmemesine ve giderek zayıflamasına neden olmaktadır. Güçlü, sağlıklı bir yaşlılık ve omurga rahatsızlıklarından korunmak için kaslarımızı çocukluk yaştan itibaren ölene kadar sağlam ve güçlü tutmak zorundayız.

Klinik Pilates, çocuğunuzun ve bizim fizik kondisyonumuzu, omurgamızı dik tutan postür kasları dediğimiz Antigravite kaslarının kuvvetini, esnekliğini ve dayanıklılığını arttırarak fıtık ve omurga rahatsızlıklarının önüne geçecektir.  Haftada en az 3 gün, bir saatlik Klinik Pilates uygulaması ile  fıtık ve omurga rahatsızlıklarının çözülmesinde ve ağrıların azalmasında çok etkili olacaktır.

Çocuklarımızı, Klinik Pilatese zaman ayırmaları konusunda ikna ve motive etmeliyiz. Çocuklarımız, bizi egzersiz yaparak görmeleri gerekmektedir. Mümkünse onlarla da birlikte, aynı anda Klinik Pilates yaparak egzersiz alışkanlığını, Sağlıklı Yaşlanma Kültürü haline dönüştürmeliyiz.

Sağlıklı yaşlanmak için, düzenli olarak KLİNİK PİLATES EĞİTMENİ eşliğinde, Pilates egzersizleri ile hastaya, stabilizasyon, kuvvetlendirme ve germe egzersizleri yaptırılarak, kas spazmını çözüp, ağrıyı azaltıcı ve fıtığın ilerlemesini önlemeye yönelik, Klinik Pilates Uygulaması yapılmalıdır.

• Boyun ve Bel fıtığına neden olan duruş pozisyonları öğretilir.
• Boyun ve Bel fıtığına neden olan oturma pozisyonları öğretilir.
• Boyun ve Bel fıtığına neden olan çanta taşıma pozisyonları öğretilir.
• Omurgamızın doğal yapısı öğretilerek, İdeal Postür bilinci kazandırılır,
  • İdeal dik duruş sağlanır.
  • İdeal oturma pozisyonu öğretilir.
  • Doğru çanta taşıma pozisyonu öğretilir.
• Omurgayı dik tutan postür kasları güçlendirilir.
• Kifozdan dolayı kısalmış olan fleksör kaslar, esneme çalışması ile uzatılarak gerginliği azaltılır.
• Sağlıklı yaşlanmak için ihtiyaç olan kas uzunluğu, kas sıkılığı ve kas gücü artırılır.
• Sağlıklı Yaşlanma bilinci ile hayat felsefesi değiştirilir.

• Hasta kesinlikle aşırı ağırlıkları kaldırmamalıdır.
• Öne ve yanlara doğru eğilme, belin bükülmesi yasaklanır. Eğer yerden bir şey alınacaksa hastanın çömelerek alması söylenir.
• Hastaların otururken belinin arkasına bel boşluğunu yok edecek şekilde bir yastık koymaları ve yirmi dakikadan fazla oturmamaları önerilir. Eğer hastanın mesleği gereği uzun süre oturması gerekiyorsa her yirmi dakikada bir yürümesi önerilir.
• Hastanın yukarıya doğru uzanması yasaklanır. Yukarıdan bir şey alacaksa bir sandalye veya merdivenin üstüne çıkıp alması söylenir.
• Hastaya belini daima sıcak tutması, açık pencere veya havalandırma önünde durmaması hatırlatılır.
• Bel ve bacak ağrısı olan hastalar mutlaka stresten kaçınmalıdır. Stres ağrıyı arttırmak yanında bel fıtığının ilerlemesine de yol açabilir.
• Hastanın evde kaldığı süre içinde yatak istirahatı yapması önerilir. Çok sert zeminlerin sanıldığının aksine zararları daha fazladır. Kaliteli bir yaylı yatakta ve hastanın kendince en rahat edebildiği pozisyonda yatması daha uygundur.